7 Ocak 2012 Cumartesi

23:37 - No comments

Türkiye'de ilk günler


Bir Avrupa Gönüllülük Hizmetinin sonuna gelmiş bulunmaktayız,  agh gönüllüsü ve agh gönüllüsü adayı
Güzel geçen 2 ay'ı da geride bırakmanın hem sevinci hemde üzüntüsü var! Keşke bitmeseydi,diye söylensek de sonuçta her güzel birşeyin sonu vardır!

Agh neler kattı bana, kısaca anlatmak gerekirse; zaten youthpass da yazmıstım, burda da yazalım. Kendimi geliştirdim, geliştirebildiğim kadar. Çocukluk korkum olan bisikleti sürmesini öğrendim. Hayata karşı bakış açımı genişletti, farklı kültürlerden insanlarla birarada yaşamasını öğretti ve kendi kültürümüzdeki insanlarla bile zar zor anlaşırken adını, kültürünü bilmediğim insanlara yardım etmesini öğrendim. Tekniksel - diğital-matematik vs gibi konularda kendimi daha önce az bilgili oldugumu öğrendim ve geliştirdim.

Yazının giriş cümlesinde yazacaktım aslında, şimdiki yazacaklarımı.. Biraz geç oldu aslında, yazmaya başlayalım. Normalde hafta içi sıcağı sıcağına yazarım derken gönderen kuruluşumu ziyaret, iş görüşmeleri, arkadaş görüşmeleri derken hafta sonuna sarktı.

Evet,Agh'nin diğer katkısı da, iş hayatına etkisi büyük. Geldiğim günün sabahına iş görüşmesine gittim. Daha ne diyelim bu konuda! :)

Letonya Cesis'i çok sevdim. Küçük bir yer olmasına ragmen, inanılmaz sakinlik,rahatlatıcı havası vardı. Özlüyorum aslında. Uzun dönemi de Letonya'da yapsam mı diyorum kendime.. Zaman geçsin şekillensin hayatım,ona göre gidişatı belirleriz!

Letonya ile ilgili Agh konusunda herhangi bir sorunuz olursa benimle iletişime geçerek elimden geldiğince edindiğim bilgileri sizlerle paylaşırım. Çünkü AGH macerama başlamadan önce ve başlarken bu tip blog sayfalarından bilgiler aldım, hayaller kurdum ve bende elimden geldiğince çorba da bir tuzum olsun istedim sadece.

Yayında ve yapımda emeği geçen herkese teşekkür ederim!

0 yorum:

Yorum Gönder