25 Ocak 2012 Çarşamba

00:14 - No comments

Letonya'ya dair özlemler../ Man ļoti pietrūkst Latvijas!




Bugün bütün gün evdeydim..Ne kariyer sitelerinden iş arama, ne de türkiye’de olup biten haberleri takip etmek.. Anlayacağın boşladım bu günü. 24 Ocak 2012 günü evde pinekledim. Dışarıda dünden kalma kar vardı, sokaklar buz tutmuş. Ne işim var lan dışarıda dedim kendime. Otur evinde, sıcacık odanda.

Hard diskimi taktım bilgisayara.. Tam sayısını hatırlamadığım ama ortalama 5.000 diye tabir ettiğim fotoğraf-video ne varsa baktım,Letonya’ya dair.
Günlük arşivlediğim için her gün ne yapmısım baktım. Bi tuhaf oldum. Ya artı üstü 2 ay letonya’da yaşadın, arkadaş. Ne var lan bunda, diyen duygusuz arkadaşlar şimdi laf yetiştirecek. Ulan orda sen kalsaydın,görürdüm seni derdim. Diyom içimden.
Kötü bir izlenim verdim sanki. Tek başımaydım.. Kafamı dinledim.. Gezmedim ben. Zaten 2 ay kısa dönem agh yapmışsım…

Ama aslında gezecek çok vaktim vardı, hatta bana Christmas tatili için bilet hediye etmişlerdi.Ama gitmedim. Çoğu arkadaşa dedim bunu. Param az, geri gelince yemek parası kalmayacak diye.. Oysa ben cesis’i çok sevmiştim. Ayrılmak istememiştim. Nasılsa uzun dönem agh de gezecek fırsatım var. 2 yıldır burada stresli hayat yasamışsım, dogayı,sakinliği, insansız ortamı görmüşsüm,.. gezmek mi, sanki fifi! Ama O kalenin ordaki park.. Bazen canım sıkıldıgında giderdim. Sigaramı yakar, Maxima marketten aldığım ucuz yüksek alkollu birayla beraber o sessizliği izlerdim. Çok rahatlardım.. Oldum olası sessizliği, hiç kimsesizliği çok severim. Hatta üniversitemi sırf tatil yöresinde olsun diye yazdım,tercih listeme..  ve kazandım 2 sene okudum.. yıllar sonra yeniden sessiz ortam.. hiç kimse yok.. tek başımayım.. özgürüm lan! Ne benim işime karışan insan kırıntıları var ne de çalışmıyorum diye beni eleştiren insan parçacıkları..

Sonra.. Eruglu Klintis diye bi yer vardı.. Fotoğrafta gördüğünüz o ünlü resmi orda çekmiştim.. Acayip doğası vardı.. Arkadaşlarla giderken.. Lan sabahın köründe ormanın içinde ne işimiz var. Ofiste ne güzel sıcak ortamda gönüllülük yapmak varken ne geziyoz lan biz. Üstüne 10 kmlik yol. Bari gittiğimize deyse.. iyi hatırlıyorum.. bunu söylemiştim.Gittik de ne oldu. Bildiğin kumsal, kayalık, agaç yansıması falan filan.. ama orayı bana sevdiren İeva’nın çektiği Letonya Agh’min ünlü fotoğrafı oldu. Özgürlük ve sessizlik adını verdiğim 2 fotoğraf.. Sessizlik yazıdaki fotoğraf, özgürlük blog adresinin profil fotoğrafi.. yanda görürsünüz..

Bugün draugiem.lv de ekli arkadaşlarımla Letonya’yı özleme günü yaptım. Mesajlaştık.. Kimine dedim, türkiyeden bir isteğin var mı? Kimi “i dont know, never thinking about it” dedi. Ayarlarız rafık bişeyler dedim. Letonya hakkında konustuk, işşizlik.. son zamanlarda haberlerde çıkan Letonya’da azalan nufüs hakkında.. şakayla karışık türkiyeden lazımsa göndereyim dedim. Adamlar kapak atma derdinde.. İngiltere zaten bizim İstanbul gibi taşı toprağı altın ülke gibi Letonlar için.. İngiltere’ye gidecek arkadaşımla biraz sohbet etmiştim, ne oldu senin İngiltere işin dedim.. Hi mehmed.. waiting! Aynen benim gibi. Bende bekliyorum, iş durumunu. Geldiğimden berri 101 iş başvurusu yaptım. 10 iş görüşmesine gittim. Sonuç waiting for good news.

Soğuklar başlamış.. Deli gibi kar yağmış.. Draugiem’den arkadaşların kar fotolarına baktım.. Hay tikeyim lan şansımı dedim. Kar’ı severim.. Karda oynamayı.. kayak yapmayı severim.. Arkadaşların haftasonu kayak merkezindeki fotolarını görünce içten içe kıskanmıstım.. Ne yalan söylüyeyim..
Geçen hafta sonu antepde yabancı gönüllülerle beraber yağan kar’ın bıraktıgı kayacak karda eğlenmiştik, güzeldi ama snowboardları giyip adam gibi kayak yapmak! Üniversite’de arkadaşlarla beraber Davraz’da kaymıştık. Bkz: üniversite sessizlik ortamı ve üniv. De arkadaşlarla kayak yapmak ve Letonya agh! Evet çok benzer.. ama aradaki fark soğuk! Letonya deli gibi soğuk.

Sonra.. Aklıma gezmek geldi.. Diyorum ki, bekle beni uzun dönem.. Avrupa turu yapacam.
Letonya kafa dinleme mekanımdı…

Yazılanlar bunlar.. Kimine göre, ne diyo lan bu. Kimine göre, hocam sağol bilgiler için..
İnsanlar çok farklı.. Anlamıyorum! İstekleri farklı.. Kendi rahatıma bakarım, yazarım bu yazıyı..

Bu yazıyı yazarken Letonya’da son günlerde dinlediğim - Stalker filminin müziği olan “ Edward Artemiev – Meditation ve Halil Sezaioğlu Paramparça ve İsyan şarkıları eşliğinde yazılmıştır. Ama ağırlık Edward ağabeymizin..

Gaziantep’ten sevgilerle..

24 Ocak 2012 – 23:57

0 yorum:

Yorum Gönder